Cilt Kalitesi Uygulamaları

Cildin güzel, pürüzsüz, temiz ve sağlıklı görünmesi için yapılan temel bakımlara cilt bakımı denir. Sadece problemli ciltlerin düzelmesi için değil sağlıklı ciltlerin korunması için de gereklidir. Cilt bakımı öncesinde cilt  değerlendirilerek cilt tipine uygun ürünler seçilir. Genel olarak temizleme, arındırma, besleme ve koruma gibi basamaklardan oluşur. Sorunlu ciltlerde problemin kaynağına yönelik ürünlerin kullanılması ile tedaviye yardımcı medikal bir işleme dönüştürülebilir.

Hyalüronik asit cilde nemini, canlılığını, dolgunluğunu, parlaklığını, gerginliğini veren hücre matriksinin ana yapı taşıdır. Kendi molekül ağırlığının 100 katı kadar su tutma kapasitesine sahip olduğu için cildin neminden başlıca sorumlu maddedir.

Zamanla genetik faktörler ve dış etkenlerin de etkisi ile hyalüronik asit miktarının azalmasıyla cildin  canlılığı, parlaklığı, esnekliği ve nem tutma kabiliyeti azalır, dolayısıyla cilt nemini kaybeder. Nemini kaybeden cilt kurur ve ayrıca elastikiyetini de kaybetmeye başlar.Direkt cilde yapılacak hyaluronik asit içeren enjeksiyonlar cildin nemini, esnekliğini ve parlaklığını tekrar kazandırır.

Kullanılan ürüne göre değişen sıklıklarla 1-4 arasında seans sonrasında ortalama 6-9 aylık bir etki oluşturulur. Lokal anestezik etkili bir krem sürüldükten sonra uygulama yapılır. Uygulama sonrasında hafif kızarıklık ve morluk görülebilir.

Aslında dolgu maddesi olarak da kullanılan bir mineral olan kalsiyum hidroksiapatit enjeksiyonu ile uygulanır. Bu mineral mikro kürecikler cildin kendi kolajen sentezini tetiklediği için aynı zamanda cilt kalitesini de arttıran bir yöntemdir.

Özellikle çene hattı, boyun ve el sırtı gençleştirmesinde çok tercih edilir. İlk yapıldığı anda bile gözle görünen bir iyileşme sağlar ama  asıl kollajen uyarımı 3 ay içinde başlayarak 1 yıla kadar artarak devam eder. Etkisi 2 yıl boyunca sürer.

Uygulama sırasında lokal anestezik madde ile karıştırıldığı için ağrısız bir uygulamadır. İşlem sonrasında günlük hayata devam edilebilir.

PRP kişinin kendi kanından elde edilen yara iyileşmesi hücrelerinin ve bunların salgıladığı büyüme faktörlerinin kullanılması ile cildin daha sağlıklı ve genç bir hale getirildiği yöntemdir.  Enjekte edildiği bölgelerdeki kök hücreleri uyarıp, aktifleşmelerini sağlayarak doku yenilenmesini sağlar.

Cilde uygulandığında fibroblastların uyarılması ile kollajen ve elastin liflerinin yeniden üretilmesini ve yapılanmasını sağlar. Bunun  sonucunda cilt daha parlak, gergin, esnek, yani daha genç ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.

İşlem süresi  hastanın kanının alınması, ayrıştırma işleminin yapılması ve ince iğnelerle cilde verilmesi düşünüldüğünde ortalama 30-45 dakika sürer. Öncesinde lokal anestezik etkili bir krem sürüldükten sonra uygulama yapılır. Uygulama sonrasında hafif kızarıklık ve morluk görülebilir.

Mezoterapi yöntemi çok ince ve küçük iğnelerle cilt içine gerekli maddelerin verilmesidir. Çok  uzun yıllardır tıpta hem sağlık problemleri hem de estetik amaçlı kullanılmaktadır.

Cildin problemlerine ve ihtiyacına göre gerekli maddeler kullanılarak nemsizlik, leke, donuk cilt, sarkma, sivilceler gibi farklı cilt problemlerine aynı anda müdahale edilebilmesini sağlar.

Genellikle 2-4 hafta arayla tekrarlayan seanslar gerektirir.  Seans öncesi lokal anestezik krem sürülerek konforlu bir uygulama sağlanır. Dermapen, dermaroller, altıniğne  ve fraksiyonel lazer gibi uygulamalarla kombine edilebilir.

Mikro İğneli Radyofrekans, iğneli radyofrekans veya Secret olarak da adlandırılır. Çok sayıda mikro iğnelerden oluşan bir ucu vardır ve bu iğnelerin arasında geçen radyofrekans enerjisi prensibi ile çalışır. İstenilen etkiye göre ayarlanan derinliğe giren bu iğneler çalıştıkları tabakada  kollajen ve elastin üretimi uyarır. Enerjinin yüzeye doğru geldikçe azalması sayesinde epidermis ve yüzeyel cilt tabakalarında termal hasar oluşmaz. Amaç verilebilecek en yüksek enerjileri deriye bir zarar vermeden doğrudan cilt altına ulaştırmaktır.

Sonuçta daha sıkı, gergin gözenek görüntüsü azalmış bir cilt elde edilir. Mikro iğnelerin açtığı delikler deri altına madde geçişine izin verdiği için kolayca mezoterapi ya da PRP gibi yöntemlerle kombine edilebilir.

Ortalama ayda bir toplam 1-3 seans şeklinde uygulanır. Öncesinde krem şeklinde lokal anestezi yapılması yeterlidir. Sonrasında hafif bir kızarıklık olabilir. Günlük hayatı etkileyen bir yöntem değildir.

Çok farklı lazerler kullanarak cildin kalitesini bozan bir çok problem çözümlenebilir. Cilt yenileme için kullanılan lazerler cildi soyup soymadıklarına göre üçe ayrılabilirler. Tek başlarına kullanabildikleri gibi birbirleriyle kombine edilebilirler.

Ablatif lazerler cildi soyan lazerlerdir, derinin en üst tabakasını istenilen kalınlıkta soyarak etki gösterirler. Cilt de buna cevap olarak yenilenmeye başlar aynı zamanda kollajen yapımı da uyarılır. Bu yöntemle çalışan lazerler akne izleri, ameliyat izleri, bazı koyu renk lekeler ve özellikle dudak ve göz çevresindeki ince kırışıklıklar üzerine etkilidir.

Ablatif olmayan lazerler cildin üst tabakasına zarar vermeden alt tabakalar üzerinde etki gösterir. Anti-aging amaçlı kullanılanlar cildin derin tabakalarını ısıtarak hücreleri uyarıp kollajen üretimini arttırırlar. Melanin pigmentini görerek kahverengi lekeleri yok eden Q-switch lazer ve hemoglobini görerek kılcal damar tedavisi yapan lazerler de bu grupda yer alır.

Fraksiyonel lazer arada sağlam doku bırakarak cildi sütunlar halinde denecek şekilde derine kadar soyabilen lazerlerdir. Ablatif lazerlere göre daha derinlere kadar soyma yapabilmesine rağmen soyulan bölgenin çevresinde etrafında sağlam cilt dokusu kaldığı için iyileşme çok daha hızlı olur. Özellikle derin akne izlerinde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir.

Lazerle cilt kalitesini arttırma işlemlerinde gerekli tedavi sayısı cilt probleminin ne olduğu ve ne şiddette olduğuna bağlı olarak değişir. Genel olarak  3-4 haftalık aralıklarla 3-6 seans arası tekrar gerekir. İşlemin kalıcılığı açısından uygulamanın 1-2 yıl arayla en azından bir seans tekrarlanması önerilir.