Lifting Uygulamaları

Ulterapi cildi kesmeden, iğne kullanmadan ve cildin yüzeyine zarar vermeden cildin cerrahi yüz germe operasyonlarında müdahale edilen temel tabakasına odaklı ultrason enerjisini göndererek kollajen üretimini uyaran bir tedavi yöntemidir. Ultrason tıpta 50 yıldan daha uzun bir süredir güvenle kullanılmaktadır ve Ulterapi klinik çalışmalarla ve dünya çapında yapılmış bir milyondan daha fazla tedavi seansıyla güvenliliğini ve etkinliğini kanıtlamıştır. Fokuslu ultrason yöntemi olarak da adlandırılan bu yöntemin orijinal markası Ulthera’dır Özellikle elastikiyetini kaybetmiş ve sarkmış alın, yüz, gıdı, boyun ve dekolte bölgesi için birebirdir. Tedaviden hemen sonra bir ilk etki görülür fakat esas sonuçlar oluşan yeni kollajenin boyun, çene, alındaki cildi gerip sıkılaştırmasıyla 2-3 ay sonra ortaya çıkar. Cerrahi bir yüz gerdirmenin sonuçlarına ulaşamasa da, cerrahiye en yakın sonuçları veren uygulamadır. Tek seansda lokal anestezik krem sürülerek uygulanır. Uygulama ortalama 45-60 dk sürer. İşlem sonrasında günlük hayata derhal dönüş sağlanır, güneşli mevsimlerde de rahatça kullanılabilir.

İki farklı lazer dalga boyunun farklı atış sürelerinde kullanılmasıyla ortaya çıkan bu yöntemde hem derideki sarkma ve gevşeme, hem ince kırışıklıklıklar, hem kırmızı ve kahverengi lekeler ve hatta gerekli durumlarda yüz ve gıdı bölgesindeki fazla yağlanma aynı uygulama ile düzeltilebilir. Hem yüzeysel ve derin olarak dışarıdan cilde, hem de ağız içinden en derin dokulara ulaşan bu sistem yüzün bütün katmanlarını etkileyerek gözle görülür ve belirgin bir gençleşme sağlar. Kişiye göre değişmekle birlikte genelde seans araları en az 1 ay olmak üzere 3 veya 4 seans uygulanır. Her mevsim uygulanabilen bir işlemdir, işlem sonrası günlük hayata devam mümkündür.

Mikro İğneli Radyofrekans, iğneli radyofrekans veya Secret olarak da adlandırılır. İstenilen derinlikte cilde giren mikro iğneler ve bu iğnelerin arasında geçen radyofrekans enerjisi prensibi ile çalışır. Radyo frekans cihazının altın iğneli başlığı cilde temas ettirildiğinde mikro iğneler otomatik olarak ayarlanan derinlikte cilt içerisine ani bir giriş yapar. Kullanılan başlık türüne göre 10, 25 ya da 64 adet altın uçlu mikro iğne cilt üstünde fraksiyonel mikro delikler oluşturur ve ardından iğneler arasında radyofrekans enerjisi aktarımı ile derinin derin tabakalarında kollajen ve elastin üretimi tetiklenir. Enerjinin yüzeye doğru geldikçe azalması sayesinde epidermis ve yüzeyel cilt tabakalarında termal hasar oluşmaz. Amaç verilebilecek en yüksek enerjileri deriye bir zarar vermeden doğrudan cilt altına ulaştırmaktır. Sonuçta daha sıkı, gergin gözenek görüntüsü azalmış bir cilt elde edilir. Mikro iğnelerin açtığı delikler deri altına madde geçişine izin verdiği için kolayca mezoterapi ya da PRP gibi yöntemlerle kombine edilebilir. Ortalama ayda bir toplam 1-3 seans şeklinde uygulanır. Öncesinde krem şeklinde lokal anestezi yapılması yeterlidir. Sonrasında hafif bir kızarıklık olabilir. Günlük hayatı etkileyen bir yöntem değildir.

Bu tekniğin temelinde vücutta herhangi bir bölgesindeki ameliyat izlerinin diğer bölgelere göre daha gergin durması ve kollajen açısından daha zengin olması yatmaktadır. Derinin yüzeyi etkilenmeksizin deri altına yerleştirilen ameliyat iplikleri çevresini derideki fibroblastlar kollajen liflerle sarar. Bunun sonucunda zamanla ipler erise de kişinin kendi kollajeninden oluşan bir bağ doku kalır. İplerin çevresinde genellikle askı görevini görebilecek çıkıntılar veya koniler balık kılçığı şeklinde dizilmiştir. Özel yerleştirme teknikleriyle ipler deriyi yerçekiminin aksi istikamette tutacak şekilde yerleştirilir. Kalıcılık süresi ve kullanılacak ip sayısı kişinin durumuna, ipin cinsine ve uygulama alanına göre değişir. Yüz ovalinin toparlanması, boyun toparlanması ve kaş kaldırmada kullanılır. Tek seansta uygulanır. Ortalama 30-45 dakika sürer. Öncesinde lokal anestezik yeterlidir. İşlem sonrasında hafif şişkinlik ve morluk görülebilir. İlk bir iki hafta yüzün üstüne yatmaktan ve ağzı çok açan hareketlerden kaçınılması (örneğin diş tedavileri) önerilir.

Sıvı Yüz Germe olarak da adlandırılır. Burada aslolan zamanla hacim kaybından dolayı içi boşalmış bir kumaş gibi sarkan deriyi doğru noktalarda doldurarak tekrar gergin görünmesini sağlamaktır. Derimizde bulunan ve esas görevi nem vermek olan ‘hyalüronik asit’ içerikli dolgu maddelerinin ve mineral içeren dolgu maddelerinin enjeksiyonu ile gerçekleştirilir. Dolgu maddeleri yüzün ihtiyacına göre orta yüz, gözaltı bölgesi, elmacık kemiği, şakak bölgesi, çene bölgesi ve nazolabial çizgiler denilen burundan dudak kenarlarına uzanan gülme çizgileri ve ağız köşelerinden çeneye doğru uzanan çizgileri doldurmak için küçük miktarlarla uygulanır. Bu uygulama ile zamanla yüzde normal volümünü kaybeden alanlara tekrar eski hacmi kazandırılır, çizgi ve kırışıklık görünümü azaltılır bunlara ilave olarak yüzde belirli noktalara konulan dolgular ile yüze genç görünüm tekrar kazandırılır ve yüzde genel bir ‘lifting’ etkisi oluşturur. Kullanılacak madde miktarı ve çeşitleri kişinin ihtiyacına göre belirlenir. Öncesinde lokal anestezik yeterlidir. İşlem sonrasında günlük hayata devam edilebilir nadiren hafif şişkinlik ve morluk görülebilir.

Mezoterapi yöntemi çok ince ve küçük iğnelerle cilt içine gerekli maddelerin verilmesidir. Yüzde Mezolift amaçlı kullanıldığında cildi gerginleştiren, kollajen ve elastin fibrilleri uyaran maddeler kullanılır. Genellikle 2-4 hafta arayla tekrarlayan seanslar gerektirir. İşlemin artılarından biri cildin ihtiyacına göre mezoterapi kokteyline farklı maddelerin katılması ile aynı zamanda nemsizlik, leke, donuk cilt gibi farklı cilt problemlerine de aynı anda müdahale edilebilmesini sağlamasıdır. Dermapen, dermaroller, altıniğne  ve fraksiyonel lazer gibi uygulamalarla kombine edilebilir.